- başından
- с началаbaşından oqu - читай с началаbaşından soñunace - с начала до конца
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
Крымскотатарский-русский словарь (латинский). 2013.
başından almak — kurtarmak, sorumluluğunu almak Çiftlikte bir kısım toprakları başımızdan alacak müşteriyi beklemekten başka bir tasamız kalmadı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından aşağı kaynar sular dökülmek — üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından aşkın olmak — (birinin işi) işi pek çok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından atmak — 1) yapılması güç bir işi yapmaktan kendini kurtarmak Madem bunları siz kendi başınızdan atmak istiyorsunuz, emanet olarak şu masaya bırakın. S. Birsel 2) sürdürülmesi gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermek Hilmi Efendi yi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) — gücünün üstünde olan işlere kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından geçmek — daha önce aynı duruma uğramış olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından kesmek — (bir işi) yapılması istenmeyen bir işi baştan engellemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından korkmak — hayatından kaygı duymak, cezalandırılmaktan korkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başından savmak — bir istekte bulunanı sözde bir sebeple uzaklaştırmak Yoksa başımdan savmak için akla karayı mı seçeceğim? R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstünden başından akmak — durumu çok anlaşılan Üstünden başından itina akan bir yolcudan yol sorulabilir mi? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
leğen başından almak — (bir kızı) hamarat diye seçerek almak … Çağatay Osmanlı Sözlük